
İskender Elmas, 1957 yılında Adıyaman Mara Mahallesinde doğdu. Altı çocuklu bir ailenin ( namı değer , iğneci Cercis ve Hatun , halkın değimiyle Hato’ nun üçüncü evlatları. ) yani , benim abim. İlk , orta, liseyi ( sanat okulu ) nu Adıyaman’ da okudu. Bu dönemlerde, bir çok sosyal faaliyetlerde bulundu. Adıyaman sporda futbol oynadı, halk oyunları konusunda bir çok faaliyetlerde bulundu , bir çok öğrenci yetiştirdi. Foklör oynadığı zamanlarda çokça yurt içi ve yurt dışı dereceler aldı . Adıyaman’ da , ilk foklör dernek kurucularındandır. Yabancı dile büyük bir hevesi vardı ve bunu geliştirmek için çok uğraş verdi. Almanya’da dil eğitimi aldı . Hayatı , okul ve dostları , arkadaşlarıyla sosyal faliyetleriyle uğraşarak Adıyaman gibi bir yerde geçmekteydi . Taktir edersiniz ki , o dönemlerde bu gibi faaliyetlerde bulunmak helle kızlı erkekli uğraş vermek hiç kolay değildi . Sene , 12 Eylül 1980 , olmaz olası tarih. Çoğu kişinin evine uğradığı gibi , bizim evede uğradı ve göz altına alındı. Kısa bir süre sonra serbest kaldıktan sonra İstanbul’ a taşındık. Diyarbakır , yabancı dil filoloji bölümünü kazanmış ve eğitimine Diyarbakır üniversitesinde başlamıştı. İstanbul’da olduğu bir gün , gün aydınlanmamıştı, daha dün gibi hatırımda . Evimizi basan polisler , abimi göz altına aldılar ve Aziz Nesin kitapları , Nazım Hikmet kitapları , Ahmet kaya kasetleri’ ni toplayıp götürdüler . Hiç bir açıklama yapmadan , oradan da Diyarbakır ceza evi serüveni başladı. Allah kimseyi oraya düşürmesin , bizzat görüşmeye gittiğimde ne mümkün görüşmek . Kapıdaki komutan , s….. git senide alırım şimdi göz altına deyiverdi. İçeride yaşanan eziyetleri varın sizler tahmin edin. Bir kaç ay yattıktan sonra salıverildi. Üniversiteyi bitirdi , öğretmen oldu , ilk görev yeri Uşak lisesiydi. İki dönem burada görev yaptı , bu arada nişanlamış evlilik hazırlıkları yapmaktaydı. Tayinini İstanbul’ a bizlerin ailesinin yanına istemiş ve Vefa lisesine tayini çıkmıştı. Bu arada ben Vatani görevimi yapmakta , askerdeydim. Abim , İstanbul’ a gelmiş okullar başlamadan düğün hazırlıkları uğraşı içerisinde . 09 Temmuz 1985 tarihinde , İstanbul eski top kapı oto garında hain biri veya birileri tarafından hunharca hayatına son verildi. Ben ise hiç bir şeyden habersiz , Almanya’dan ablamlar gelmiş haberiyle izin almaya çalışıyor ve onları görmek için çabalıyordum. Nereden bilebilirdim ki , içimde yanan ateş izin alıp eve gittiğimde ablamların geliş heyecanından değilde onlarında geliş sebebi dağ gibi çınarımızı , abimi kaybımızdan olduğunu. Duyduğumda kaynar sular boşaldı üzerime halende boşalmakta .Bir taraftan ben , Vatan görevimi yapmakta , Vatanımı korumaktayken , diğer tarafta abimi koruyamamışım ne yazık ki. En acı olanı da , faaili meçhul olması ve hallen faillerinin bulunamaması bir çok aydın insanımızda bu tür faali meçhullarla aramızdan ,mallesef’ki alındı . Hepisinin de , abimin’de ruhları şad olsun , nurlar , ışıklar içinde olsun. Yine gözler ağlamalı , yine akıl karman çorman . Kısada olsa abimi tanıtmaya çalıştım , Saygılarımla . Şefik Elmas
