İlk okulu, Adıyaman’ da musalla mahallesinde olan Atatürk ilk okulunda okudum. Okulda 5 yıl boyunca’ da halk oyunları oynadım ve okulu pekiyi derecesiyle bitirip diplomamı almıştım. Nedendir bilemiyorum fakat, okumak, orta okula yazılmak, gitmek istememiştim o zaman. Babam, okula devam etmek istemediğimi öğrendiğinde, sürekli orta okula yazılmam, gitmem için benimle konuşup ikna etmeye çalışıyordu. Her nedense ben, gitmeyeceğim meslek öğreneceğim diye tutturmuştum. Yaz tatillerinde, marangozluk, mobilyacıda çalışıyordum ve bir kaç hafta da, tatile ailece gidiyorduk. Okullara kayıt süresi az kalmıştı ve ben hallen orta okula kayıt yaptırmamıştım. Babam, bir gün tekrar beni aldı karşısına ve dediki, okula kaydını yaptırırsan, seneye yaz tatilinde, seni Almanya’ ya tatile götürürüm, ablamlar Almanya’daydılar. Ayrıca, ilk okulu pekiyiyle bitirdiğim için, kırmızı bir bisiklet istiyordum babamdan, ödül olarak. Babam sözlerine devam etti, o istediğin kırmızı bisikleti de alacağım sana dedi. Ben hiç bir şey söylememiştim o an, Almanya tatili ve istediğim bisiklet belki de cazip gelmişti, ses çıkaramamıştım. Ertesi gün, benden bir sınıf üstte ve aynı halk oyunlarında oynadığım iki arkadaşım geldi yanıma. O iki arkadaşım, orta okula gidiyorlardı ve benimde okula yazılmamı istiyorlardı. Eğer orta okula yazılırsam, tekrar bir arada oluruz, folklör oynarız, futbol oynarız gibilerinden , beni ikna etmeye çalışıyorlardı. Halk oyunlarını, oynamasını çok seviyordum ve bu konuşma bana iyi gelmişti, fikrim değişmişti sanki. Okul kayıtlarının bitmesine son bir kaç gün kalmıştı sanırım. Akşam, babam eve geldiğinde, baba ben okula devam etmek istiyorum, orta okula yazdır beni dedim. Babam çok sevinmişti ve hiç vakit kaybetmeden hemen ertesi gün kaydımı yaptık okula. Meğer, babam arkadaşlarıma gitmiş ve benimle konuşmalarını onlardan istemiş. Onlar da o yüzden beni ikna etmek için yanıma gelmişler ve de babamın bu arzusu bu şekilde gerçekleşmiş oldu yani, iyi de yapmış babacığım. Orta okulun ilk yılı sonrası, yaz tatilin de babam beni Almanya’ ya götürmüş, dönüşte de kırmızı bisikletimi almıştı. Ben çok mutlu olmuştum, hem ödüllendirilmiştim babam tarafından, tutmuştu sözünü, hemi de folklör oynamaya devam ediyordum. Anılarımın, yazıların devamı gelecek, saygılarımla, ŞEFİK ELMAS
Ayrıca kontrol et
TOPRAĞIMSIN SEN BENİM ADIYAMAN
Güneşin ne güzel doğar ne güzel batar, Yollarında güller, çiçekler açar. Her nereye baksam hasretim …
Bir zamanlar Adıyaman Halk oyunlarını zirveye taşıyan
Elmas kardeşler o yıllarda bir çık kez yurt dışında bir çok
birincilikleri getiren kardeşler olarak gururumuz olmuştunuz kezâ
halâ öylesiniz gururumuzsunuz çok etkilendim bir değil bir kaç
kez okumama rağmen yüreğinize kaleminize sağlık
Ayşe’ ciğim, çok teşekkürler, senin de övgü dolu sözlerine ve duygularına sağlık. İyiki sizler gibi dostlarımız hallen var ve var olmaya da devam edecek. Sevgiler, selamlar. Şefik Elmas